Kadın

Jackie Kennedy’den 20 Stil Dersi

Beyaz Saray’dan ayrıldıktan altmış yıl sonra bile, Jackie Kennedy Onassis hâlâ sıklıkla bir stil ikonu olarak anılıyor. O bugün moda olan birçok trendin geçmiş yıllardaki öncüsü. First Lady estetiği günümüzdeki isimleri etkilemeye devam ediyor; hem Melania Trump ve Michelle Obama gibi isimler onun kıyafetlerinden ilham alıyor. Kennedy’nin tarzı pek çok şeyle karakterize edilebilir; şık, zarif, klasik ama hepsinden önemlisi zamansız.

Güçlü, zarif ve bilge Jackie Kennedy evrensel olarak sevilen bir First Lady. Kennedy, kocası sayesinde ünlü oldu ama kişisel popülaritesi tamamen hak edilmişti. Pek çok yetenekli Amerikalı’ya yardım etti, modern Amerikan kültürünü geliştirdi ve Başkan eşi için gerçek bir destek haline geldi. Aynı zamanda bir Amerikan tarzı ikonu ve Beyaz Saray’a lüks modayı getiren ilk First Lady olarak da biliniyordu.

Jackie Kennedy’nin hayatının dönüm noktaları ve ikonik moda anlayışına dair 20 stil dersi için okumaya devam edin.

Jackie Kennedy Onassis Kimdir?

Jacqueline Lee Bouvier, 28 Temmuz 1929’da Southampton, New York’ta doğdu. Babası John, ailesi 1800’lerin başında Fransa’dan gelen, Wall Street’te varlıklı bir borsacıydı. Annesi Janet’n İrlanda ve İngiltere’den ataları vardı. Jackie, okumaktan keyif alıyordu. Okula başlamadan önce kitaplıklarındaki tüm çocuk kitaplarını okumuştu. Anaokulundan sonra Jackie, New York’taki Miss Chapin’s School’da birinci sınıfa başladı. Öğretmenlerinden biri olan Bayan Platt, Jackie’nin “tatlı, zeki, sanatsal ve zaman zaman yaramaz bir küçük kız” olduğunu düşünüyordu. Jackie on yaşındayken ebeveynleri boşandı. Onun için zor bir dönemdi, özellikle de o zamanlar çok az çocuğun ebeveynleri boşanmış olması nedeniyle.

Janet Bouvier başarılı bir biniciydi ve Jackie, annesi onu ilk kez ata bindirdiğinde yalnızca bir yaşındaydı. 11 yaşına geldiğinde zaten birçok ulusal şampiyonluk kazanmıştı. Eski Metropolitan Opera Binası’nda klasik bale dersleri aldı. Fransızca dersleri almaya başladı. 1942’de Jackie on üç yaşına girmek üzereyken annesi, daha önceki evliliklerinden çocukları olan Hugh Auchincloss adında bir iş adamıyla evlendi. Jackie’nin küçük kız kardeşi Lee’nin yanı sıra artık Yusha ve Tommy adında iki üvey erkek kardeşi ve Nina adında bir üvey kız kardeşi vardı.

Haziran 1947’de Jackie, Connecticut’ta kızlara yönelik bir yatılı okul olan Miss Porter’s School’dan mezun oldu. Eğitimine New York’taki Vassar Koleji’nde devam etti; burada tarih, edebiyat, sanat ve Fransızca okudu. Jackie üçüncü yılını Fransa’nın Paris kentinde yurtdışında eğitim görerek geçirdi. Üniversitedeki son yılını tamamlamak için Amerika Birleşik Devletleri’ne döndü ve şehirde olmayı ve ailesine yakın olmayı tercih ettiği için George Washington Üniversitesi’ne transfer oldu.

Jacqueline ilk işine 1951 sonbaharında Washington Times-Herald gazetesinde “Sorgulayan Fotoğrafçı” olarak başladı. Şehirde dolaşırken karşılaştığı insanların fotoğraflarını çekti, onlara günün meseleleriyle ilgili sorular sordu ve cevaplarını gazete köşesine yazdı. Köşe yazısı için röportaj yaptığı kişiler arasında Richard M. Nixon da vardı. Ayrıca Dwight D. Eisenhower’ın ilk göreve başlama törenini ve Kraliçe II. Elizabeth’in taç giyme törenini de haber yaptı.

Bu süre zarfında Jacqueline, kongre üyesi olan ve yakında Massachusetts’ten senatör seçilecek olan John F. Kennedy ile tanıştı. 12 Eylül 1953’te Newport, Rhode Island’daki St. Mary’s Katolik Kilisesi’nde evlendiler. Kennedy’ler Meksika’daki balayının ardından Washington DC’ye döndü. Senatör Kennedy, evliliklerinin başlarında futbol ve savaş zamanı yaralanmaları nedeniyle sırtında felç edici bir ağrı yaşadı ve iki ameliyat geçirdi. Bayan Kennedy, ameliyattan sonra iyileşirken onu, inandıkları şeyler uğruna savaşmak için kariyerlerini riske atan birkaç ABD’li senatör hakkında bir kitap yazmaya teşvik etti. Profiles in Courage adlı kitap, 1957’de biyografi dalında Pulitzer Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl Kennedy’lerin ilk çocuğu Caroline doğdu.

Ocak 1960’ta Senatör John F. Kennedy, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına adaylığını açıkladı. Ülkenin her yerini dolaşmaya başladı ve Jacqueline sık sık ona eşlik ediyordu. Kampanya sırasında hamile olduğunu öğrendi ve doktorları ona evde kalması talimatını verdi. Oradan eşine her türlü desteği vermeye devam etti. 8 Kasım 1960’da John F. Kennedy, Cumhuriyetçi Richard M. Nixon’u çok yakın bir yarışta yendi. İki buçuk hafta sonra Bayan Kennedy, ikinci çocukları John Fitzgerald Kennedy Jr.’ı doğurdu.

Jacqueline Kennedy: Amerika Birleşik Devletleri’nin First Lady’si

20 Ocak 1961’de John Fitzgerald Kennedy, ülkenin 35. başkanı olmak için yemin etti. 31 yaşındaki Jacqueline Kennedy, artık First Lady’ydi. Zarif kişisel tarzı, tarih ve sanata olan tutkusu ile yeni görevine layık olmak için çok çalıştı. Ülkesine karşı derin bir sorumluluk duygusuna sahip olmasına rağmen ilk önceliği kocasına iyi bir eş, çocuklarına anne olmaktı. Bir muhabire, “Eğer çocuklarınızı yetiştirmede beceriksiz davranırsanız, iyi yaptığınız diğer her şeyin pek önemli olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Bayan Kennedy çok geçmeden Beyaz Saray’ı ailesi için gerçek bir yuvaya dönüştürme işine girişti. Beyaz Saray’ın insanlar için neyi temsil ettiğini de düşündü. İnsanların Amerika’nın en ünlü ikametgahının ve geçmişte yaşayanlarının tarihini daha iyi anlamalarını istedi. First Lady olarak ilk büyük projesi Beyaz Saray’ı restore etmek ve korumaktı. CBS Televizyonu, Bayan Kennedy’den yeni restore edilen Beyaz Saray’ın televizyonda yayınlanan bir turunu sunmasını istedi. Yayın, seksen milyon Amerikalı tarafından izlendi ve Jacqueline Kennedy’ye fahri Emmy Ödülü kazandırdı.

Jacqueline Kennedy, Beyaz Saray’ın Amerikan tarihinin, kültürünün ve başarısının kutlanacağı bir yer olması gerektiğine inandı. First Lady olarak Beyaz Saray’da önemli akşam yemekleri ve etkinlikler planladı ve sanatçıları, yazarları, bilim adamlarını, şairleri ve müzisyenleri siyasetçilere, diplomatlara ve devlet adamlarına davet etti.

Bayan Kennedy aynı zamanda moda dünyasını da etkiledi. Her ne kadar dergilerin, gazetelerin ve kamuoyunun dış görünüşüne aşırı odaklanmasını engellemeye çalışsa da benzersiz ve rafine stil anlayışı onu trend belirleyici yaptı.

Bayan Kennedy ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’ni yurtdışında temsil etmek üzere kocasıyla birlikte seyahat etti. Bayan Kennedy, First Lady olarak İtalya, Hindistan ve Pakistan’a da seyahat etti. Başka kültürlere olan ilgisi ve aralarında Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca’nın da bulunduğu birçok yabancı dili konuşabilmesi, ona tüm dünyada iyi niyet ve hayranlık kazandırdı.

7 Ağustos 1963’te Bayan Kennedy üçüncü çocukları Patrick Bouvier Kennedy’yi doğurdu. Bebek, ciddi bir akciğer rahatsızlığından muzdaripti; Boston’daki Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı ve iki gün sonra orada hayatını kaybetti. Henüz bu kayıptan kurtulmaya çalışırken başına başka bir korkunç trajedi geldi. 22 Kasım 1963’te Başkan ve Bayan, Kennedy Dallas, Teksas’taydı. Arabaları tezahürat yapan kalabalığın arasından yavaşça geçerken silah sesleri duyuldu. Başkan Kennedy öldürüldü ve Jacqueline Kennedy 34 yaşında dul kaldı. Başkanın devlet cenazesini planladı. Cenaze dünya çapında yayınlanırken milyonlarca insan onun acısını paylaştı, cesaretine ve haysiyetine hayran kaldı.

1968’de Jacqueline Kennedy, Yunan denizcilik patronu Aristotle Onassis ile evlendi. Bay Onassis, 1975’te öldüğünde ikinci kez dul kaldı. Jacqueline yeni bir kariyere başlamaya karar verdi. New York City’deki Viking Press’te editör olarak çalışmayı kabul etti ve daha sonra kıdemli editör olarak Doubleday’e geçti. 19 Mayıs 1994’teki ölümüne kadar yayıncılık alanında başarılı bir kariyere sahipti. Jacqueline Bouvier Kennedy Onassis, Washington DC dışındaki Arlington Ulusal Mezarlığı’nda Başkan Kennedy’nin yanına defnedildi.

Jackie Kennedy’den 20 Stil Dersi

Büyüleyici Elbiseler
Jackie’nin rahat ve resmi olmayan kıyafetleri güzeldi ama davet elbiseleri onun gerçekten bir ikon olduğunu kanıtlıyor. Süslemesiz ve basit bir kesimde elbiseyle bile herkesin dikkatini çekmeyi başarırdı. Uzun, siyah, beyaz ve pastel renklerde elbiseleri severdi.

Eşarplar
Jackie’den ilham alan bir stil anı, eşarp olmadan tamamlanmış sayılmaz. 70’lerdeki görünümlerinin çoğu, başına farklı şekillerde eşarplarını içeriyor. Ayrıca hayatının son birkaç yılında da sık sık eşarp taktığı görüldü.

Eldivenler
60’larda moda estetiğinin muhafazakar şıklıktan hippi şıklığına geçişiyle eldivenler daha az popüler hale gelse de, Jackie’nin en sevdiği aksesuarlardan biriydi. Elbiselerini uzun kol boyu beyaz eldivenlerle eşleştirmeyi severdi. Günlük stiline ise kısa ya da deri eldivenler eşlik ederdi.

İtalyan Yazı
Onassis, basic üstler kapri alt, deri sandalet, beyaz pantolon, oversize güneş gözlüklerinden oluşan tatil stilini, rüzgâra meydan okuyan eşarplarıyla tamamlıyordu. İşte bu da İtalyan yazı stili ya da şık ve çabasız yat silüeti denilince akla gelen ilham panolarında olmazsa olmaz görünümü!

Monokrom Beyaz
Tamamen beyaz görünüm Bayan Kennedy için bir vazgeçilmez bir stil temasıydı. Beyaz saflığı, mükemmelliği, sadakati simgeliyor ve ayrıca psikologlara göre insanları cezbediyor. Dolayısıyla bu rengin Onassis’in favorisi haline gelmesi şaşırtıcı değil. Çoğu zaman bu renkte bir takım elbise (aslında birçok kişi bu takım elbiseleri tam olarak Jackie ile ilişkilendirir) veya beyaz eldivenler ve süslü şapkalarla tamamlamayı sevdiği muhteşem beyaz elbiseler içinde görülebiliyordu.

Trençkot
Bugün klasik bir parçaya dönüşen trençkotlar, Jackie’nin hem Beyaz Saray yıllarında hem de sonrasında benimsediği bir başka 60’lar modasıydı. 60’lı yılların sonlarında Paris gezilerinde pek çok kez trençkotlarla fotoğraflandı; 70’li yıllarda New York gezilerinde genellikle onları elbiselerle veya pantolon ve balıkçı yaka üst ile kombinledi.

İnci
Onassis bir keresinde “İnciler her zaman uygundur” demişti ve kesinlikle haklıydı. Klasik mücevherlerin hayranı olarak, First Lady olarak birçok kez inci takarken görüldü. Herkes onun ikonik inci kolyesini bilir ama incilerin sahte olduğunu biliyor muydunuz? O kolyeyi, 1950’lerde Bergdorf Goodman’dan yaklaşık 35 dolara satın aldı.

Takım Elbise
First Lady olarak görev yaptığı süre boyunca Jackie, tek tip ve temiz bir görünümü tercih etti. Bugün Jackie Kennedy denilince akla gelen iki parçalı takım elbiselerin büyük bir hayranıydı. Oleg Cassini, Chez Ninon ve Chanel takım elbiseleriyle tanınırdı; harika bir ceket ve bir dizi incinin kadınsı bir görünüm yarattığının fazlasıyla farkındaydı.

Şapka, Şapka ve Şapka!
İkonik takım elbiseleri kadar şapkalar da Jackie’nin stilinin bir parçasıydı. Geniş kenarlılardan kayıkçılara kadar farklı varyasyonları seviyordu. Çoğu zaman pillbox şapkalar ile görülüyordu; bu şapka tarzını, hem moda takipçileri hem de geleceğin First Lady’leri arasında popüler hale getiren Jackie’ydi.

Shift Elbiseler
Jackie’nin popüler hale getirdiği başka bir şey varsa o da shift elbisedir. Michelle Obama ve Fransız First Lady Brigitte Macron’un yıllar sonra bu stilden ilham almasıyla, silüeti First Lady’ler için mükemmel bir görünüm haline getirdi.

Desenler
Tam da eski First Lady’nin tarzının çözüldüğü düşünülürken, başka bir hamle yapmaktan korkmuyordu. Baştan aşağı ya da detaylarda kullandığı desenlerle, Jackie Kennedy’den öğrenilecek stil derslerine yeni bir madde ekledi. Buradan öğrenilecek şey; kendinizi serbest bırakın ve eğlenin!

Pastel Renkler
Jackie’nin ikonik görünümleri sıklıkla yumuşak renklerde görülüyordu. Elbette siyah, beyaz ve parlak kırmızı renklerde de görülebiliyordu ama yine de en sevdiği pastel doğal tonlardı. Bunlar, kendine özgü yüz hatları ve siyah saçlarıyla tezat oluşturduğundan ona çok yakışıyordu.

Klasik Parçalar
Balıkçı yaka üst, klasik kaban, trençkot, babet gibi gardıropta olması gereken temel tasarımlar, Jackie’nin zahmetsiz şık görünümlerinin vazgeçilmeziydi.

Leopar
Trendlerde leopar trendi ilhamı söz konusu olduğunda, First Lady yine ilk sıralarda yer alıyor. Yıldız bir parça olan bu kabanı, pek çok ikonik stil anında karşımıza çıkıyor. Bunu, soğuk aylarda stilinizi Onassis gibi yükseltmenin hatasız yolu olarak düşünün; hem son derece havalı hem de klasik…

Büyük Güneş Gözlükleri
Güzel bir güneş gözlüğü, şık bir görünüme mükemmel bir katkıdır; ancak onları Kennedy tarzında kullanmak istiyorsanız, büyük camlar ve kalın çerçeveler doğru yoldur. Jackie, görünümünü iddialı tonlarla tamamlamayı seviyordu.

Dikkat Omuzlarda
Düşük omuz silüeti güçlü bir trend, ancak cildi açığa çıkarmanın en ağırbaşlı ama en çekici yolunu bize gösteren Jackie oldu. Kayık yakalı veya askısız tasarımlarla, boynunu ve omuz çizgisini mükemmel bir şekilde vurguluyordu.

Kemer
Evet, Jackie kesinlikle sadeliği seviyordu ama minimalist kıyafetlerini her zaman dikkat çekici aksesuarlarla tamamlıyordu. Zarif bir kemer takarak belini vurgulamayı seviyordu. 60’ların sonlarına doğru ilerlerken Kennedy daha uzun, daha yalın silüetleri benimsemeye başladı. Bu yaldızlı kemer, nane rengi elbisesine büyük bir cazibe faktörü katıyor.

Tatil Stili
Jackie’nin en sevilen yaz görünümlerinden biri, Hyannis Limanı’ndaki yazından kalma bu havalı görünüm olmalı. Hasır şapka, yüksek belli kısa şort, kareli kolsuz üstü ile vintage yaz stiline de izini bırakmayı ihmal etmedi.

Renk Kontrastı
Onassis, kontrast oyunlarının siluetlerine ekstra bir çekicilik katacağını çok iyi biliyordu. Özellik karşıt tonları kullanmada oldukça ustaydı.

Az Ama Öz
Minimalizm Jackie’nin en iyi arkadaşıydı. Kabarık elbise veya abartılı bir tasarım giydiği neredeyse hiç fotoğraf yok. Her zaman basit kesimleri ve yumuşak renkleri tercih etti. En basic kıyafetler bile eski First Lady’nin üzerinde çok moda görünüyordu. Aynı zamanda rahatlığı resmiyetle birleştirmesiyle de tanınıyordu.

Murad

Yüz ifadelerini yakalamaya çalışan bir portre tutkunu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu