Mario vs. Donkey Kong – İnceleme
Yine yeniden unutulmaz bir Nintendo klasiğinin Switch sürümünün incelendiği köşeme hoş geldiniz. Bazen Nintendo bu Remake olayını nostaljik bir girişim olmaktan çıkarıp başlı başına bir tür haline getiriyor gibi hissediyorum. Çıkarttıkları Remake’lerin, portların, Remastered’ların, Revived’ların, Reanimated’ların hızına yetişebilene aşk olsun valla. İnanır mısınız dergiye bu ay hangi Nintendo Remake’ini koysak diye üç gün üç gecedir düşünüyoruz. Sonunda karar veremeyip zar atıyoruz ve kazanan oyunu inceliyoruz…
Şimdi Nintendo’yu bu Remake’ler yüzünden eleştiriyor gibi görünebilirim. Lakin ki öyle değil… Nintendo bu yolda çok başarılı işler yaptı. Metroid Prime Remastered’ın kalitesi ortada. Hakeza, iki ay önce incelediğim Super Mario RPG’nin tadı hâlâ damağımda duruyor… Fakat Mario vs Donkey Kong her ne kadar harika ve çok eğlenceli görünse de o çıtanın bir tık altında kalmış maalesef. Bunu söylerken 49.99$’lık fiyatını maalesef göz önünde bulundurmak zorundayım; çünkü öh yani!
Ay ne kadar cici, aaa bitti…
Mario vs Donkey Kong, kökleri Game Boy Advance’e kadar uzanan ve dönem dönem Nintendo’nun farklı konsollarda hortlatıp karşımıza çıkardığı bir puzzle-platform oyunu. Kaçan Donkey Kong’u kovalayan Mario fikri elbette eğlenceli ve başlı başına bu oyunu alma sebebi. Karşımızdaki Switch Remake’i de 2004 çıkışlı Game Boy Advance oyununun güncellenmiş bir sürümü temelde. Grafikler, sesler, müzikler, karakterler fevkaladenin fevkinde. Donkey Kong’un oyuncak fabrikasından kaçırdığı Mini-Mario’ları ondan geri almaya çalıştığımız oyunda, Mario oyunlarından aşina olduğumuz engelleri doğru stratejiyle verilen süre içinde aşmamız gerekiyor.
Oyunda toplam sekiz tane bölge mevcut. Büyük kısmı orijinal oyundaki bölümlerin güncellenmiş versiyonları. Üzerine iki yeni bölge (Merry Mini-Land ve Slippery Summit) eklenmiş. Her bölgede üç tip bölüm var. Pelüşleri toplamaya çalıştığımız platform bölümleri, kurtardığımız Mini-Mario’ları oyuncak kutusuna geri koymaya çalıştığımız bölüm ve Donkey Kong’u dövüp bir sonraki bölgeye kaçırttığımız son görev. Bu konsepti sekiz ayrı bölgede tekrar ediyoruz. Platform öğeleri, düşmanlar, engeller ve zorluklar değişiyor ama kabaca böyle bir menü var karşımızda.
Böyle anlatınca oyun uzunmuş ve çok sayıda bölümden oluşuyormuş gibi hissedebilirsiniz, aman hissetmeyin. İşte bu noktada oyunun 49.99$’lık fiyatını tekrar hatırlatıyorum ve bu oyunu tek oturuşta, tuvalet molası dahi vermeden bitirebileceğinizi söylemek istiyorum. Eğer mekanikleri ve animasyonları çözmede hızlıysanız ve Mario oyunlarına hakimseniz (abartmıyorum) her bölgeyi 30’ar dakikada temizleyebilirsiniz. Bu da düz hesap beş saatlik bir oynanış anlamına geliyor. Evet çok eğlenceli, evet çok tatlı; evet evet ama 49.99$ eder mi gerçekten bilemiyorum. Yani bu durum beni biraz rahatsız etti açıkçası. Oyunu oynarken fiyatını kafamdan bir türlü atamadım. Yani Nintendo bu oyunu neden bu fiyattan çıkartmış olabilir ki? Neyse takıntım bana kalsın, biz oyunu konuşmaya devam edelim.
Couch co-op detayı ve zorluk seviyeleri
Benim için Mario vs Donkey Kong Remake’ine dair en heyecan verici detay oyuna Remake’le eklenen Couch Co-Op seçeneğiydi. Oğlum Batu (kendisi 6 yaşında bir Goyun’dur) Todd’u, ben Mario’yu aldım ve oyunun birkaç bölgesini beraber oynadık. Oldukça da keyif aldık doğrusu. Çoklu oyuncu modunda bölümlerdeki çıkış kapısını açmak için iki anahtara ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu da yapımın bulmaca çözme mekaniğinde bir çeşitlilik yaratıyor.
Bir diğer dikkat çekmek istediğim konu da yapımın zorluk seviyeleri. Oyunu genel olarak kolay bulduğumu üst başlıkta yazdıklarımdan anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Benimle aynı hissi paylaşanlar bittikten sonra açılan Plus Worlds ve Expert görevlerinde şanslarını denemeyi sürdürebilirler. Oralar biraz can sıkıcı tabi… Bununla birlikte Classic zorluk seviyesindeki süre sınırını ve platform ögelerini zorlayıcı bulanlar Casual seviyede canlarının istediği gibi takılabilirler. Özellikle genç oyuncular için nispeten daha sakin bir oyun deneyimi sunduğunu söyleyebilirim bu seçeneğin. Denedik oradan biliyorum. Son olarak eğer oyunu çok sevdiyseniz, Time Attack görevleriyle zamana karşı da becerilerinizi sınayabilirsiniz.
Değinmeden geçemeyeceğim son bir nokta da oyunun bazı tutarsızlıkları. Nintendo’dan alışık olmadığımız şekilde yeri geldi karakter merdivene tutunamadı, yeri geldi hareketi doğru yapmama rağmen başarısız sonuçlandı. Anlam veremediğim tutarsızlıklar yaşadım oyun boyunca. Nintendo’da bu tarz sıkıntılar çok görmeyiz, o yüzden yadırgadım doğrusu. Neyse ki bir yamayla çözülebilecek sorunlar hepsi.
Ah Nintendo sen var ya sen…
İki ay önce Super Mario RPG incelememi kapatırken Nintendo’nun üzerime her türlü oyunu fırlatmayı sürdürmesini dilemiştim. Daha onun mürekkebi kurumadan karşıma çıkan Mario vs Donkey Kong, eğlenceli oynanışı couch co-op seçeneği ve tatlı karakterleriyle gönlümü kazanmayı başardı. Fakat kısıtlı içeriği, kısa oyun süresi ve içeriğe oranla yüksek fiyatıyla keyfimi kaçırdı.
Neticede 2004 yılında çıkışını yapmış bir oyunun 20 yıl sonra tekrar aramıza katılması güzel. Ama ben Nintendo’nun bu fiyatın hakkını verecek bir içerikle gelmesini isterdim. Switch ömrünü tamamlarken az emekle ne kadar oyun çıkartsak kardır diye mi düşündüler bilinmez. Herkes yapabilir ama bari sen yapma bunu Nintendo.